SOSYAL GÜVENLİK KURUMU İDARİ PARA CEZASI NASIL İPTAL EDİLİR ?
- Fevzi Öztaş
- 31 Ağu 2024
- 19 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 3 Mar

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU İDARİ PARA CEZASI NASIL İPTAL EDİLİR ?
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda öngörülen yükümlülükleri yerine getirmeyenler hakkında uygulanacak olan idari para cezaları, anılan Kanunun “Kurumca verilecek idari para cezaları” başlıklı 102 nci maddesinde düzenlenmiştir.
Bahse konu madde hükümlerine göre idari para cezaları temel olarak
Belgelere bağlı yükümlülüklerini yerine getirmeyenler hakkında
İşyeri defter, kayıt ve belgelerini ibraz etmeyenler ile işyeri kayıtları geçersiz olanlar
hakkında
Bildirim yükümlülüklerini yerine getirmeyenler hakkında
Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarına engel olanlar hakkında
olmak üzere ayrı ayrı düzenlenmiştir
Sosyal Güvenlik Kurumu İdari para cezası iptali
SİGORTALI İŞE GİRİŞ VE İŞTEN AYRILIŞ BİLDİRGESİ İDARİ PARA CEZALARI
Buna göre maddenin a bendinde;
“1) 8 inci maddesinin birinci fıkrası ile 61 inci maddede belirtilen bildirgeyi, bu Kanunda belirtilen süre içinde ya da Kurumca belirlenen şekle ve usûle uygun vermeyenler veya Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu hâlde anılan ortamda göndermeyenler hakkında
-her bir sigortalı için asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanır.
2) 8 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen bildirgenin verilmediğinin, mahkeme kararından veya Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlerden ya da diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarının kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden anlaşılması halinde bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında
-her bir sigortalı için asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.
3) İşyeri esas alınmak suretiyle bildirgenin verilmediğine ilişkin; mahkemenin karar tarihinden, Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarının tespit tarihinden, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının denetim elemanlarının rapor tarihinden, bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi veya belgelerin Kuruma intikal tarihinden itibaren bir yıl içinde bu bendin (2) numaralı alt bendinde sayılan durumlardan biriyle tekrar bildirge verilmediğinin anlaşılması halinde, bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında bu defa
-her bir sigortalı için asgari ücretin beş katı tutarında idari para cezası uygulanır.” denmiştir.
Burada Aynı işyerinde, sigortalı işe giriş bildirgesinin verilmemesine ilişkin fiilin;
- Mahkemenin karar tarihinden,
- Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarının tespit tarihinden,
- Diğer kamu kurum ve kuruluşlarının denetim elemanlarının rapor tarihinden,
-Bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi veya belgelerin Kuruma intikal tarihinden itibaren,
Bir yıllık süre içinde, birden fazla kez tespiti halinde, her bir sigortalı işe giriş bildirgesinden dolayı asgari ücretin beş katı tutarında idari para cezası uygulanacaktır.
4/1-b kapsamında sigortalı olanlar için 5510 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen yükümlülüğün 15 gün içerisinde yerine getirilmemesi halinde, 5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendine istinaden, bildirgenin verilmesi gereken sürenin son gününde geçerli olan asgari ücret üzerinden, bir aylık asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanacaktır.
Kanunun 9 uncu maddesinde sigortalılığın sona ermesi ile ilgili kişi, kurum ve kuruluşların bildirim yükümlülüğü, 102 nci maddesinin j bendinde ise bu yükümlülüklerin süresi içerisinde yerine getirilmemesi durumunda uygulanacak idari para cezalarına ilişkin hükümler belirtilmiştir.
Buna göre;
Kurumca dayanağı belirtilmek suretiyle diğer kanunlarda aşağıda belirtilen fiiller için idari para cezası öngörülmüş olsa dahi ayrıca bu Kanunun;
“j) 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre sigortalılığı sona erenlere ilişkin bildirim ile 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesinde yer alan sandıklara, sandık iştirakçiliğinin başlama veya sona ermesine ilişkin bildirimi, süresi içinde ya da Kurumca belirlenen şekle ve usule uygun olarak yapmayanlar veya Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler hakkında, bir takvim ayında işlenen bu fiillerden dolayı tutmakla yükümlü bulunulan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilmesi gereken ceza tutarını aşmamak kaydıyla her bir sigortalı veya sandık iştirakçisi için asgari ücretin onda biri tutarında idari para cezası uygulanır”. hükmü yer almaktadır
5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi sigortalıların, hizmet akdinin sona ermesi halinde, bu durumun Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği ekinde yer alan sigortalı işten ayrılış bildirgesi ile Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası ve Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 25 inci maddesinde belirtilen sürelerde Kuruma bildirilmesi gerekmektedir.
İŞYERİ BİLDİRGESİNE YÖNELİK İDARİ PARA CEZASI
5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde;
“11 inci maddesinde belirtilen bildirgeyi, Kurumca belirlenen şekle ve usûle uygun vermeyenler veya Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde, anılan ortamda göndermeyenler veya bu Kanunda belirtilen süre içinde Kuruma vermeyenlere; 1) Kamu idareleri ile bilânço esasına göre defter tutmak zorunda olanlar için asgari ücretin üç katı tutarında, 2) Diğer defterleri tutmak zorunda olanlar için asgari ücretin iki katı tutarında, 3) Defter tutmakla yükümlü olmayanlar için bir aylık asgari ücret tutarında, idari para cezası uygulanır.” hükmü yer almaktadır.
Buna maddeye göre, işyeri bildirgesinin, Kurumca belirlenen şekle ve usûle uygun verilmemesi veya Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda gönderilmemesi veya 5510 sayılı Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen süreler içinde Kuruma verilmemesi halinde, ilgili işveren hakkında işyeri bildirgesinin yasal verilme süresinin son gününde geçerli olan asgari ücret üzerinden idari para cezası uygulanacaktır.
APHB VERİLMEMESİ, YANLIŞ VERİLMESİ HALİNDE İDARİ PARA CEZALARI
5510 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasında, “Bu Kanunun 4 üncü ve 5 inci maddesine tabi sigortalılar ile sosyal güvenlik destek primine tabi sigortalılar için işverenlerce Kuruma verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgelerinin şekli, içeriği, ekleri, ilgili olduğu dönemi, verilme süresi ve diğer hususlar Kurum tarafından çıkarılan yönetmelikle belirlenir.” hükmü yer almaktadır.
Bu doğrultuda gerek 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine, gerekse (c) bendine tabi sigortalılara ilişkin düzenlenecek aylık prim ve hizmet belgelerinin, yönetmelikte belirtilen süreler ile usul ve esaslar çerçevesinde Kuruma gönderilmemesi halinde uygulanacak olan idari para cezaları ise, 5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde;
"86 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca verilmesi gereken belgeleri, Kurumca belirlenen şekilde ve usûlde vermeyenler ya da Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler veya belirlenen süre içinde vermeyenlere her bir fiil için;
1) Belgenin asıl olması halinde aylık asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık asgari ücretin beşte biri tutarında,
2) Belgenin ek olması halinde, aylık asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla her bir ek belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık asgari ücretin sekizde biri tutarında,
3) Ek belgenin 86 ncı maddenin beşinci fıkrasına istinaden Kurumca re’sen düzenlenmesi durumunda, aylık asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla her bir ek belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık asgari ücretin yarısı tutarında,
4) Belgenin mahkeme kararı, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden, hizmetleri veya kazançları Kuruma bildirilmediği veya eksik bildirildiği anlaşılan sigortalılarla ilgili olması halinde, belgenin asıl veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği dikkate alınmaksızın, aylık asgari ücretin iki katı tutarında,
idari para cezası uygulanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Bu doğrultuda, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılan kişileri (Ek 9 uncu maddesi kapsamındaki sigortalılar hariç) bildirmekle yükümlü olanlar ile Geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sandıklar tarafından, düzenlenecek muhtasar prim ve hizmet beyannamesinin, Bakanlık ile Maliye Bakanlığı tarafından çıkarılan Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi Genel Tebliğinde belirtilen süreler ile usul ve esaslar çerçevesinde verilmemesi halinde uygulanacak olan idari para cezaları 5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (m) bendinde açıklanmıştır.
KURUMUN DENETİM VE KONTROLLE GÖREVLENDİRİLMİŞ MEMURLARINCA YA DA SERBEST MUHASEBECİ MALÎ MÜŞAVİRLER VEYA YEMİNLİ MALÎ MÜŞAVİRLERCE İŞYERİ KAYITLARININ İNCELENMESİ NETİCESİNDE TESPİT EDİLEN FARK İŞÇİLİK TUTARLARINA İLİŞKİN İDARİ PARA CEZALARI
5510 sayılı Kanunun 59 uncu maddesinin;
Birinci fıkrası,
“Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin işlemlerin denetimi, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları eliyle yürütülür. ”
Dördüncü fıkrası,
“İhaleli işler ile özel bina inşaatı işyerleri işverenlerine, Kuruma prim borçlarının bulunmadığını gösteren ilişiksizlik belgesinin verilmesinde, 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Malî Müşavirlik ve Yeminli Malî Müşavirlik Kanununa göre yetki verilmiş serbest muhasebeci malî müşavirler ile yeminli malî müşavirler tarafından işyeri kayıtlarının incelenmesi sonucunda Kuruma bildirildiği tespit edilen işçilik tutarlarının uygunluğu, Kurumun denetim yetkisi saklı kalmak kaydıyla, esas alınabilir.”
Beşinci fıkrası ise,
“Usûl ve esasları Kurumca belirlenmiş hesaplama yöntemine uygun olarak serbest muhasebeci malî müşavirler ile yeminli malî müşavirlerce düzenlenen rapor ile Kuruma yeterli işçilik bildirilmediği anlaşılan işyeri ve işverenlerinin, tespit edilen fark işçilik tutarı üzerinden hesaplanacak prim, gecikme cezası ve gecikme zammı tutarını 102 nci maddenin birinci fıkrasının (d) bendi ile (e) bendinin (4) numaralı alt bendi uyarınca verilecek idarî para cezaları ile birlikte ödemeleri kaydıyla ilişiksizlik belgesi verilebilir.”
85 inci maddesinin dördüncü fıkrası ise,
“Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca, Kuruma asgarî işçilik tutarının bildirilmediği tespit edilen işyerleri hakkında ayrıca 102 nci maddenin birinci fıkrasının (d) bendi ile (e) bendinin (4) numaralı alt bendi uyarınca idarî para cezası uygulanır.” Hükümlerine amirdir.
102 nci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde ise;
“59 uncu maddesi uyarınca Kurumun defter ve belge incelemeye yetkili denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurları tarafından veya 59 uncu maddesinin beşinci fıkrasında belirtilen serbest muhasebeci malî müşavirler ile yeminli malî müşavirlerce düzenlenen raporlara istinaden, Kuruma bildirilmediği tespit edilen eksik işçilik tutarının mal edildiği her bir ay için, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.” Düzenlemesi yer almıştır.
Bu bakımdan, işyerlerinde Kuruma yeterli işçiliğin bildirilmiş olup olmadığına ilişkin yapılan incelemeler sonucunda, Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca veya özel bina inşaatları ile ihale konusu işyerleri yönünden 3568 sayılı Kanuna göre yetki verilmiş serbest muhasebeci malî müşavirler ile yeminli malî müşavirlerce tespit edilen fark işçilik tutarı faaliyette bulunulan aylar tespit edilebiliyorsa bu aylara, tespit edilemiyorsa faaliyette bulunulan son aya mal edilecektir
Buna göre, eksik işçiliğin mal edildiği her bir ay için, 5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının;
- (d) bendi uyarınca aylık asgari ücretin iki katı tutarında
- (e) bendinin (4) numaralı alt bendi uyarınca aylık asgari ücretin yarısı tutarında, idari para cezası uygulanacaktır
İŞYERİ KAYITLARINI İBRAZ ETMEYENLER İLE İŞYERİ KAYITLARI GEÇERSİZ OLANLAR HAKKINDA UYGULANACAK OLAN İDARİ PARA CEZALARI
101. Maddenin e bendinde;
“86 ncı maddesinin ikinci fıkrasındaki yükümlülüğü Kurumca yapılan yazılı ihtara rağmen onbeş gün içinde mücbir sebep olmaksızın tam olarak yerine getirmeyenlere;
1) Bilânço esasına göre defter tutmakla yükümlü olanlar için, aylık asgari ücretin oniki katı tutarında,
2) Diğer defterleri tutmakla yükümlü olanlar için, aylık asgari ücretin altı katı tutarında,
3) Defter tutmakla yükümlü değil iseler, asgari ücretin üç katı tutarında,
4) Tutmakla yükümlü bulunulan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilmesi gereken ceza tutarını aşmamak kaydıyla; defter ve belgelerin tümünü verilen süre içinde ibraz etmekle birlikte; kanunî tasdik süresi geçtikten sonra tasdik ettirilmiş olan defterlerin tasdik tarihinden önceki kısmı, işçilikle ilgili giderlerin işlenmemiş olduğu tespit edilen defterler, sigorta primleri hesabına esas tutulan kazançların kesin olarak tespitine imkân vermeyecek şekilde usulsüz veya noksan tutulmuş defterler, herhangi bir ay için sigorta primleri hesabına esas tutulması gereken kazançların ve kazançlarla ilgili ödemelerin (sigorta primine esas kazancın ödemeye bağlı olduğu durumlar dahil) o ayın dahil bulunduğu hesap dönemine ait defterlere işlenmemiş olması halinde, o aya ait defter kayıtları geçerli sayılmaz ve bu geçersizlik hallerinin gerçekleştiği her bir takvim ayı için, aylık asgari ücretin yarısı tutarında; kullanılmaya başlanmadan önce tasdik ettirilmesi zorunlu olduğu halde tasdiksiz tutulmuş olan defterler geçerli sayılmaz ve tutmakla yükümlü bulunulan defter türü dikkate alınarak bu bendin (1) ve (2) numaralı alt bentlerine göre; Vergi Usûl Kanunu gereğince bilanço esasına göre defter tutulması gerekirken işletme hesabı esasına göre tutulmuş defterler geçerli sayılmaz ve bu bendin (1) numaralı alt bendine göre,
5) İşverenler tarafından ibraz edilen aylık ücret tediye bordrosunda; işyerinin sicil numarası, bordronun ilişkin olduğu ay, sigortalının adı, soyadı, sigortalının sosyal güvenlik sicil numarası, ücret ödenen gün sayısı, sigortalının ücreti, ödenen ücret tutarı ve ücretin alındığına dair sigortalının imzasının bulunması zorunludur. Belirtilen unsurlardan herhangi birini ihtiva etmeyen (imza şartı yönünden makbuz mukabilinde veya banka kanalıyla yapılan ödemeler hariç) ücret tediye bordroları geçerli sayılmaz ve her bir geçersiz ücret tediye bordrosu için aylık asgari ücretin yarısı tutarında,
idari para cezası uygulanır. İbraz süresi geçirildikten sonra incelemeye sunulan ve tümünün veya bir bölümünün geçersiz olduğu tespit edilen defter ve belgeler yönünden, ayrıca geçersizlik fiilleri için idari para cezası uygulanmaz, sadece tutulan defter türü dikkate alınarak bu bendin (1), (2) ve (3) numaralı alt bentlerine göre idari para cezası uygulanır.” düzenlemesi mevcuttur.
5510 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin ikinci fıkrasında,
“İşveren, işyeri sahipleri; işyeri defter, kayıt ve belgelerini ilgili olduğu yılı takip eden yıl başından başlamak üzere on yıl süreyle, kamu idareleri otuz yıl süreyle, tasfiye ve iflâs idaresi memurları ise görevleri süresince, saklamak ve Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilen memurlarınca istenilmesi halinde onbeş gün içinde ibraz etmek zorundadır.” hükmü yer almaktadır.
Kanunun bu hükmüne istinaden, işyeri defter, kayıt ve belgelerinin 15 günlük süre içinde incelemeye ibraz edilmemesi veya eksik ibraz edilmesi ya da ibraz edilen defter, kayıt ve belgelerin geçersiz olduğunun tespit edilmesi halinde ilgililer hakkında uygulanacak olan idari para cezaları yukarıda açıklanmıştır.
ASGARİ İŞÇİLİK UYGULAMASINA İLİŞKİN KURUMCA İSTENİLEN BİLGİ VE BELGELERİN BIR AY İÇİNDE KURUMA BİLDİRİLMESİ
5510 sayılı Kanunun 85 inci maddesinin beşinci fıkrasında,
“Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ile bankalar, bu maddenin uygulanmasıyla ilgili Kurumca istenilecek bilgileri ve belgeleri yazılı olarak en geç bir ay içinde vermeye mecburdur.” 102 nci maddenin birinci fıkrasının (f) bendinde ise; 85 inci maddesinin beşinci fıkrasında, “(…) belirtilen yükümlülükleri belirtilen sürede yerine getirmeyenlere, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.” hükmü yer almaktadır.
Bu hükme istinaden, gerek ihale konusu işlerle ilgili, gerekse özel bina inşaatı işyerleri ile ilgili Kurumca yapılacak olan ön değerlendirme, araştırma veya tespit işlemlerine esas teşkil eden bilgi ve belgelerin bir aylık süre içinde Kuruma gönderilmesine ilişkin 7201 sayılı Kanuna göre tebliğ edilen yazıya rağmen, söz konusu bilgi ve belgeleri, tebligatın alındığı tarihten itibaren bir ay içinde bildirmeyen ilgili kamu idaresi, döner sermayeli kuruluş, kanunla kurulan kurum ve kuruluş veya banka hakkında, bir aylık sürenin son gününde geçerli olan asgari ücret üzerinden, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanacaktır.
KAMU İDARELERİNCE VAZIFE MALÛLLÜĞÜNE SEBEP OLAN OLAYIN BİLDİRİLMESİ
5510 sayılı Kanunun 47 nci maddesinin; üçüncü fıkrasında, “Kamu idareleri vazife malûllüğüne sebep olan olayı, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine veya kendi mevzuatına göre yetkili mercilere derhal, Kuruma da en geç on beş iş günü içinde bildirmekle yükümlüdür. Kuruma bildirim, aynı süre içerisinde sigortalılar veya hak sahiplerince de yapılabilir. Vazife malûllüğüne sebep olan olaydan kamu idarelerinin yetkili mercilerinin haberdar edilmemiş olması hali dışında; ilgililerin bildirimi, kamu idarelerinin bildirim sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.“ hükmü yer almaktadır.
Söz konusu yükümlülüğün yukarıda belirlenen süreler içinde yerine getirilmemesi halinde, ilgili kamu idaresi hakkında uygulanacak olan idari para cezaları ise, 5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde açıklanmıştır.
Buna göre, 5510 sayılı Kanunun 47 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen yükümlülüğü yerine getirmeyen ilgili kamu idaresi hakkında 5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendine istinaden bir aylık asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanacaktır.
İHALE KONUSU İŞLERİ ÜSTLENENLERİN KURUMA BİLDİRİLMESİ
Kamu idareleri ile döner sermayeli kuruluşların, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındaki kuruluşların ve kanunla kurulan kurum ve kuruluşların, ihale yolu ile yaptırdıkları her türlü işleri üstlenenleri ve bunların adreslerini on beş gün içinde Kuruma bildirmemeleri halinde uygulanacak olan idari para cezaları ise, 5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde açıklanmıştır. Buna göre, ihale yolu ile yaptırdıkları her türlü işleri üstlenenleri ve bunların adreslerini sözleşmenin imzalandığı tarihi takip eden on beş gün içinde Kuruma bildirmeyen ilgili kamu idaresi, döner sermayeli kuruluş, kanunla kurulan kurum ve kuruluş veya banka hakkında, 15 inci günde geçerli olan asgari ücret üzerinden, bir aylık asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanacaktır
KAMU İDARELERİ VE BANKALARIN İŞLEM YAPTIĞI KİŞİLERİN SİGORTALI OLUP OLMADIĞINI KONTROL ETMEMESİ VEYA SİGORTASIZ OLDUĞUNU TESPIT ETTIĞI KIŞILERI KURUMA BILDIRMEMESI
5510 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin yedinci fıkrasında, “Kamu idareleri ile bankalar, Kurumca sağlanacak elektronik altyapıdan yararlanmak suretiyle, Kurumca belirlenecek işlemlerde, işlem yaptığı kişilerin sigortalılık bakımından tescilli olup olmadığını kontrol etmek ve sigortasız olduğunu tespit ettiği kişileri, Kuruma bildirmekle yükümlüdürler.” hükmü yer almaktadır.
Kamu idarelerinin ve bankaların Kurumca sağlanacak elektronik altyapıdan yararlanmak suretiyle, işlem yaptığı kişilerin sigortalılık bakımından tescilli olup olmadığını kontrol etmemeleri veya kontrol etmelerine rağmen sigortasız olduğunu tespit ettiği kişileri Kuruma bildirmemeleri halinde uygulanacak olan idari para cezaları ise, 5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde açıklanmıştır.
Buna göre, kamu idareleri ve bankaların işlem yaptığı kişilerin sigortalılık bakımından tescilli olup olmadığını kontrol etmemeleri veya kontrol etmelerine rağmen sigortasız olduğunu tespit ettiği kişileri Kuruma bildirmemeleri halinde, ilgili kamu idaresi veya banka hakkında, kontrol etmediği veya kontrol etmesine ve sigortasız olduğunu tespit etmesine rağmen Kuruma bildirmediği her bir sigortalı başına, söz konusu bilgilerin Kuruma gönderilmesi gereken sürenin son gününde geçerli olan asgari ücret üzerinden aylık asgari ücretin onda biri tutarında idari para cezası uygulanacaktır
KAMU İDARELERİ VE BANKALARIN İŞLEM YAPTIĞI KİŞİLERİN SİGORTALI OLUP OLMADIĞINI KONTROL ETMEMESİ VEYA SİGORTASIZ OLDUĞUNU TESPİT ETTİĞİ KİŞİLERİ KURUMA BİLDİRİLMEMESİ
5510 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin yedinci fıkrasında, “Kamu idareleri ile bankalar, Kurumca sağlanacak elektronik altyapıdan yararlanmak suretiyle, Kurumca belirlenecek işlemlerde, işlem yaptığı kişilerin sigortalılık bakımından tescilli olup olmadığını kontrol etmek ve sigortasız olduğunu tespit ettiği kişileri, Kuruma bildirmekle yükümlüdürler.” hükmü yer almaktadır.
Kamu idarelerinin ve bankaların Kurumca sağlanacak elektronik altyapıdan yararlanmak suretiyle, işlem yaptığı kişilerin sigortalılık bakımından tescilli olup olmadığını kontrol etmemeleri veya kontrol etmelerine rağmen sigortasız olduğunu tespit ettiği kişileri Kuruma bildirmemeleri halinde uygulanacak olan idari para cezaları ise, 5510 sayılı Kanunun 102. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde açıklanmıştır.
Buna göre, kamu idareleri ve bankaların işlem yaptığı kişilerin sigortalılık bakımından tescilli olup olmadığını kontrol etmemeleri veya kontrol etmelerine rağmen sigortasız olduğunu tespit ettiği kişileri Kuruma bildirmemeleri halinde, ilgili kamu idaresi veya banka hakkında, kontrol etmediği veya kontrol etmesine ve sigortasız olduğunu tespit etmesine rağmen Kuruma bildirmediği her bir sigortalı başına, söz konusu bilgilerin Kuruma gönderilmesi gereken sürenin son gününde geçerli olan asgari ücret üzerinden aylık asgari ücretin onda biri tutarında idari para cezası uygulanacaktır
KURUMUN DENETIM VE KONTROLLE GÖREVLENDIRILMIŞ MEMURLARINA ENGEL OLMA
5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde düzenlenen duruma göre
“Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarının;
1) Bu Kanunun uygulanmasından doğan inceleme ve soruşturma görevlerini yerine getirmeleri sırasında işverenler, sigortalılar, işyeri sahipleri ve bu işle ilgili diğer kişiler görevlerini yapmasına engel olamazlar; engel olanlar hakkında eylemleri başka bir suç oluştursa dahi, asgari ücretin beş katı tutarında idari para cezası uygulanır.
2) Görevlerini yapmasını engellemek amacıyla cebir ve tehdit kullanan işverenler, sigortalılar, işyeri sahipleri ve bu işle ilgili diğer kişiler fiil daha ağır bir cezayı gerektiren ayrı bir suç teşkil etmediği takdirde Türk Ceza Kanununun 265 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre cezalandırılır. Bu suçu işleyenler hakkında ayrıca asgari ücretin on katı tutarında idari para cezası uygulanır.” hükmü yer almıştır.
Bu doğrultuda söz konusu bendin (1) numaralı alt bendine göre Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarının görevlerini yapmalarına engel olanlar hakkında aylık asgari ücretin 5 katı tutarında idari para cezasının uygulanacağı düzenlenmiştir.
Ayrıca söz konusu engelleme cebir ve tehdit içermesi halinde ise ilgili bendin (2) numaralı alt bendine göre idari para cezası uygulanması ve Türk Ceza Kanununun görevi yaptırmamak için direnme başlıklı 265 nci maddesine göre işlem yapılması da maddede düzenlenmiştir.
KURUM TARAFINDAN KİŞİLERİN SOSYAL GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASI VE 6183 SAYILI KANUNA GÖRE KURUM ALACAKLARININ TAKİP VE TAHSİLİ İLE BU KANUN KAPSAMINDA VERİLEN DİĞER GÖREVLERİNİ YERINE GETİRİLMESİ AMACIYLA İSTENİLEN BILGI VE BELGELERİN KURUMCA/ PROTOKOLDE BELİRLENEN SÜRE İÇİNDE KURUMA BİLDİRİLMEMESİ
5510 sayılı Kanunun 100 üncü maddesinin birinci fıkrasında;
Kurum tarafından istenen bilgi ve belgelerin ibra edilmesi mecburiyeti getirilmiş ayrıca gereken kolaylığın sağlanması hususu da düzenlenmiştir. Bu kapsamdaki yükümlülüklerin protokollerde veya Kurumca belirlenen sürede belirlenen süreler içinde yerine getirilmemesi halinde ilgililer hakkında uygulanacak olan idari para cezaları ise, 5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde açıklanmıştır.
Buna göre,
“Kurum tarafından kişilerin sosyal güvenliğinin sağlanması ve 6183 sayılı Kanuna göre Kurum alacaklarının takip ve tahsili ile bu Kanun kapsamında verilen diğer görevlerin yerine getirilmesi amacıyla, bankalardan, döner sermayeli kuruluşlardan, diğer gerçek ve tüzel kişilerden, kamu idareleri ile kanunla kurulmuş kurum ve kuruluşlardan istenilen bilgi ve belgelerin Kuruma verilmemesi halinde, aylık asgari ücretin beş katı tutarında, süre geçirildikten sonra verilmesi halinde, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanacaktır.”
Öte yandan 5510 sayılı Kanunun 59 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamında, bilgi vermek üzere ifadeye davet edilen gerçek kişilerin ifadeye icap etmemeleri halinde idari para cezası uygulanmayacaktır.
Kurumun denetim ve kontrol ile görevli memurları tarafından gerçek veya tüzel kişilerden talep edilen bilgi ve belgelerin mücbir sebep olmaksızın belirlenen süre dışında ve ancak denetim raporunun tanzim tarihinden önce Kuruma intikal ettirilmesi hali, “geç verme” fiili olarak kabul edilecek ve ilgililer hakkında aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanacaktır.
Anılan bilgi ve belgelerin belirlenen süre dışında ve denetim raporunun tanzim tarihinden sonra Kuruma intikal ettirilmesi halinde ise başlangıçta (rapor tanzim tarihinde) “hiç verilmeme” hali olarak esas alınan fiil “geç verme” fiili olarak kabul edilerek ilgililer hakkında aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanacak ve temin edilen bilgi ve belgeler kapsamında gerekli iş ve işlemler gerçekleştirilecektir.
ÇALIŞILMADIĞINA DAIR BILDIRIM GIRIŞININ YASAL SÜRESI İÇERINDE YAPILMAMASI VEYA HIÇ YAPILMAMASI
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 40 ıncı maddesinin dokuzuncu fıkrasında,
“Geçici iş göremezlik ödeneğinin ödenmesi esnasında Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrası (a) bendi kapsamındaki sigortalının; a) İstirahatlı olduğu dönemde işyerinde çalışıp çalışmadığı, b) Kazanç hesabına giren döneme ilişkin aylarda, prim, ikramiye ve bu nitelikteki arızi ödemeler, c) Sağlık hizmet sunucusuna müracaat ettiği istirahatın başladığı tarih itibarıyla prim ödeme hâlinin devam edip etmediği, işveren tarafından Kuruma elektronik ortamda bildirilir.”,
Buna göre 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde;
“Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılara geçici iş göremezlik ödeneği ödemelerinde 100 üncü maddeye istinaden Kurumca işverenlerden istenilen bildirimlerin belirlenen süre içerisinde ve elektronik ortamda yapılmaması halinde sigortalı başına aylık asgari ücretin onda biri, hiç yapılmaması halinde ise sigortalı başına aylık asgari ücretin yarısı tutarında idari para cezası uygulanır.” hükümleri ile kuruma zamanında bildirilmemesi hali idari para cezası kapsamına alınmıştır.
5510 SAYILI KANUNUN 4 ÜNCÜ MADDESININ BIRINCI FIKRASININ (C) BENDİ KAPSAMINDA BULUNAN SİGORTALILARIN HİZMET BILGILERININ YAPILMAMASI VEYA GEÇ YAPILMASI
4/4/2015 tarihli ve 6645 sayılı Kanunun 48 inci maddesiyle 5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendine paragraf eklenmiştir. Söz konusu paragraf ile 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında bulunan sigortalıların hizmet bilgilerinin 100 üncü madde kapsamında Kurumca oluşturulan yazılım programına bilgi girişi yapması gereken işyerlerince, Kurumca belirlenen süre içinde elektronik ortamda Kuruma hiç gönderilmemesi hâlinde sigortalı başına aylık brüt asgari ücretin beşte biri, geç gönderilmesi hâlinde ise sigortalı başına aylık brüt asgari ücretin onda biri tutarında idari para cezası uygulanacağı, ancak idari para cezasının ilgili yılın aralık ayında geçerli olan brüt asgari ücretin yirmi dört katını geçemeyeceği hükme bağlanmıştır
MUHTASAR VE PRİM HİZMET BEYANNAMESİNDE, MESLEK ADI VE KODUNUN, GERÇEĞE AYKIRI BİLDİRİLMESİ
5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (n) bendinde;
“Muhtasar ve prim hizmet beyannamesinde, sigortalıların işyerlerinde fiilen yaptıkları işe uygun meslek adı ve kodunu, gerçeğe aykırı bildiren her bir işyeri için aylık asgari ücreti geçmemek üzere meslek adı ve kodu gerçeğe aykırı bildirilen sigortalı başına asgari ücretin onda biri tutarında idari para cezası uygulanır” hükmü yer almaktadır.
Bu bakımdan; muhtasar ve prim hizmet beyannamesinde, sigortalıların işyerlerinde fiilen yaptıkları işe uygun meslek adı ve kodunu, gerçeğe aykırı bildiren her bir işyeri için aylık asgari ücreti geçmemek üzere meslek adı ve kodu gerçeğe aykırı bildirilen sigortalı başına asgari ücretin onda biri tutarında idari para cezası uygulanacaktır.
Ayrıca söz konusu idari para cezalarının işyeri bazında ve her bir beyanname dönemi için uygulanması gerekmektedir. Yine söz konusu hükmün yürürlük tarihi 1/1/2018 olduğundan; söz konusu cezanın uygulanmasına 2018/Ocak ayından sonra verilen beyannameler için geçerlidir.
İDARİ PARA CEZALARINDA İNDİRİM VE MUAFİYET UYGULAMASI
Bildirge ve belgelerin yasal süresinden sonra verilmesi halinde 5510 sayılı Kanunun 102 inci maddesinin ikinci fıkrası, 6270 sayılı Kanun ile;
“Mahkeme kararına, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelere ya da kamu idarelerinden alınan belgelere istinaden düzenlenenler hariç olmak üzere, bildirgenin veya belgenin yasal süresi geçtikten sonra ilgililerce kendiliğinden 30 gün içinde verilmesi ve söz konusu cezaların ilgililerce, yapılacak tebligat tarihini takip eden günden itibaren 15 gün içinde ödenmesi halinde, bu maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (g), (h) ve (j) bentlerinde öngörülen cezalar T.C. dörtte bir oranına karşılık gelen tutar üzerinden uygulanır.” şeklinde değiştirilmiştir.
Dolayısıyla yukarıda belirtilen fiillere ilişkin; - Belge veya bildirgenin ilgililerce kendiliğinden düzenlenmiş olması, -Söz konusu belge veya bildirgenin yasal verilme süresini takip eden günden itibaren başlamak üzere en geç otuz gün içinde Kuruma verilmiş olması, -İdari para cezasının tebliğ edildiği tarihi takip eden günden itibaren en geç onbeş gün içinde ödenmesi, şartlarının birlikte gerçekleşmiş olması kaydıyla, 6270 sayılı Kanunla getirilen ve 5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen indirimden yararlanılabilecektir.
Kapsama giren idari para cezalarının tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde ödenecek olması halinde, 5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “İdarî para cezalarının, Kuruma itiraz edilmeden veya yargı yoluna başvurulmadan önce tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde peşin ödenmesi halinde, bunun dörtte üçü tahsil edilir.” hükmü de dikkate alınarak, tebliğ edilen ceza tutarının yalnızca 1/4’ünün 3/4’ü tahsil edilecektir.
sgk idari para cezası avukatı ankara itiraz şirket iptal davası
İDARİ PARA CEZASININ KESİNLEŞMESİ, İTİRAZ VE DAVA YOLLARI, ZAMANAŞIMI
İdari para cezalarının, tebliğ tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde Kuruma ya da Kurumun ilgili hesaplarına ödenmesi gerekmektedir. Tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük süre içinde ödenmeyen veya eksik ödenen idari para cezaları, 15 günlük sürenin sona erdiği tarihten ödemenin yapıldığı tarihe kadar 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesine göre hesaplanacak olan gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil edilecektir.
İdari para cezalarına karşı yapılacak itirazların, tebliğ tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde Kuruma yapılması gerekmektedir. İtiraz şekle bağlı olmaksızın; işveren tarafından, sebep, gerekçe ve deliller açıklanmak suretiyle yazılı olarak yapılacaktır. Yapılacak itirazlar üzerine, durum İdari Para Cezası İtiraz Komisyonunca değerlendirilecek ve söz konusu Komisyonca itirazın değerlendirilmesinin ardından karar ilgililere tebliğ edilecektir
1/10/2008 veya sonraki bir tarihte işlenen fiiller yönünden tahakkuk zamanaşımı süresine ayrı olarak bakılması gerekmektedir. 5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesinin yedinci fıkrasında, “İdarî para cezaları on yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Zamanaşımı süresi, fiilin işlendiği tarihten itibaren başlar.” hükmü yer almaktadır. Buna göre, 5510 sayılı Kanunda öngörülen yükümlülüklerini yerine getirmeyenler hakkında uygulanacak olan idari para cezalarının, en geç fiilin işlendiği tarihten itibaren on yıl içinde tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Yasal ödeme süresinin son günü 1/10/2008 veya sonraki bir tarihe rastlayan idari para cezalarının tahsilinde dikkate alınacak zamanaşımı süresi ayrı olarak değerlendirilmelidir. 5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesinin dördüncü fıkrasına göre idari para cezalarının tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde ödenmesi gerekmektedir. Yasal ödeme süresinin son günü 1/10/2008 veya sonraki bir tarihe rastlayan idari para cezalarının tahsilinde dikkate alınacak zamanaşımı süresi, 5510 sayılı Kanunun 93 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan; “Kurumun prim ve diğer alacakları ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak on yıllık zamanaşımına tâbidir.” hükmüne istinaden, ödeme süresinin dolduğu on beşinci günü takip eden takvim yılı başından itibaren on yıl olarak dikkate alınacaktır
İDARİ PARA CEZALARINA İLİŞKİN UYUŞMAZLIKLAR
İTİRAZIN YAPILMASI DAVANIN SÜRESİNDE AÇILMAMASI
İdari para cezalarına karşı, tebliğ tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde Kuruma itiraz edilmesi gerekmektedir. İtiraz şekle bağlı olmaksızın; işveren veya usulüne uygun vekaletname ile vekil tarafından, sebep, gerekçe ve deliller açıklanmak suretiyle yazılı olarak yapılması gerekmektedir. Yapılacak itirazlar üzerine, durum İdari Para Cezası İtiraz Komisyonunca değerlendirilir ve verilen karar ilgililere tebliğ edilir.
Bu noktada dava açma süresinin ne zaman başladığını açıklamak gerekir. Kurumca verilen idari para cezasına itiraz halinde komisyon kararının ilgiliye usulüne uygun olarak tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde idare mahkemesinde dava açılması gerekmektedir. Zımni red halinde 30 günlük sürenin bitiminden itibaren 30 gün içinde açılması zorunludur. Ancak verilen idari para cezasına itiraz edilmemesi ve kesinleşmesi halinde ise idari para cezasının usulüne uygun tebliğinden itibaren 30 gün içinde dava açılması gerekmektedir. Aksi durumda mahkemece davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilecektir.
İŞYERİ DEFTER, KAYIT VE BELGELERİN İBRAZI İÇİN YAPILAN TEBLİGATIN KANUNUNA UYGUN OLARAK YAPILMASI
5510 sayılı Kanunun 102.maddesinin (e) bendi uyarınca ceza verilebilmesi için, yine aynı kanunun 86.maddesine istinaden istenen belgelerin, usulüne uygun şekilde yapılmış bir tebligat ile işverenden istenmesi, işveren tarafından, mücbir sebep hali saklı olmak üzere, 15 gün içerisinde istenilen bilgi-belgelerin tam olarak teslim edilmemesi şarttır. Bu durumda 7201 sayılı tebligat kanununa uygun şekilde yapılmayan tebligat ile belgelerin istenmesi halinde belgelerin teslim edilmemesi idari para cezasının geçerliliğini ortadan kaldıracak ve hukuka aykırı hale getirecektir.
Konuya ilişkin açılan davada idare mahkemesince;
“dava dosyasında mevcut olan tüm bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, davacının, işyerine ait defter, kayıt ve belgelerin istenildiği yazıyı tebliğ aldığı ve tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde mücbir sebep olmaksızın tam olarak incelemeye ibraz etmediği açık olmakla birlikte, davacı şirketten istenilen defter, kayıt ve belgeleri yasal süresi içinde sunmadığından söz edilebilmesi için belge isteme yazısının 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca yöntemine uygun olarak davacıya tebliğ edilmesi ve buna ilişkin tebliğ alındısının ihtilaf halinde sunulmak üzere muhafazası gerektiği halde; söz konusu yazının tebliğine ilişkin resmi alındının dava dosyasına sunulmadığı görülmekte olup; 7201 sayılı Kanun ile getirilen yöntem kurallarına uygun şekilde tebliğ edildiği ispatlanamayan defter ve belge isteme yazısı gereğinin, süresi içinde yerine getirilmediğinden söz edilemeyeceği sonucuna varılmakla belirtilen usulsüz tebligat işlemine dayalı olarak tesis edilen dava konusu idari para cezasına ve bu para cezasına yapılan itirazın reddine ilişkin işlemlerde hukuka uyarlık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemlerin iptaline” karar verilmiştir.
SİGORTASIZ ÇALIŞMAYA İLİŞKİN TESPİTİN KUŞKUYA YER BIRAKMAYACAK ŞEKİLDE YAPILMASI
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 102 nci maddesinde düzenlenen sigortalı işe giriş bildirim yükümlülüklerini yerine getirmeyenler hakkında maddenin 1 fıkrasının (a) bendine göre idari para cezası uygulanacağı düzenlenmiştir. Buna göre sigortalının 5510 sayılı Kanun kapsamında bir kişinin sigortalı olarak tanımlanabilmesi için işveren ile arasında hizmet akdi bulunması gerekmektedir.
Kurumca yapılan bazı tespitlerde bu hususta hataya düşüldüğünden uygulanan idari para cezaları mahkemelerce iptal edilmektedir. Mahkemeler gerekçe olarak yapılan tespitin şüpheye yer bırakmayacak şekilde olması gerektiği ifade edilmektedir. Nitekim benzer olayda açılan davada;
“davacı şirketin ortağı olan kişinin babası ve annesinin eşi olan kişinin iş yerinde çalıştırma gibi bir iradelerinin bulunmadığı gibi karşılıklı olarak hizmet akdi iradesinin de bulunmadığı, dava dosyasında bunun aksini ispatlayacak herhangi bir bilgi ve belge de olmadığı, dolayısıyla davacı şirket ile tespit edilen kişi ile arasında işçi-işveren ilişkisi bulunmadığı sonucuna varıldığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.” gerekçesi ile iptal karar verilmiştir.
Yine sigortasız çalışmanın kurum denetmeni tarafından tespit edildiği ve idari para cezasının uygulandığı dosyada açılan iptal davasında mahkemece;
Kararda “sosyal güvenlik denetmeni tarafından davacıya ait işyerinde 31/10/2019 tarihinde denetim yapılmakla birlikte bu denetim anında A…. Ö….. ile aynı dönemde aynı işyerinde çalışan ve dava konusu işlemin gerekçelerinden biri olarak şikayetçiye para gönderen S…… K…… isimli işçinin ve başkaca işçilerin ifadelerinin alınmaksızın rapor hazırlandığı öte yandan şikayetçi A…… Ö….. tarafından 05/07/2019 tarihinde işten ayrılış bildirgesinin ve ibranamenin de imzalandığı gözetildiğinde usulüne uygun şekilde ve yeterli bilgileri ihtiva eder şekilde A…… Ö…….. çalıştığı/çalışmadığı süreleri açıkça ortaya koyacak şekilde bir tespit yapılmaksızın salt banka havaleleri üzerinden tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.” gerekçesi ile iptal karar verilmiştir.
Kommentare