ÖLÜM AYLIĞI NASIL BAĞLANIR ? (DUL VE YETİM AYLIĞI)
- Fevzi Öztaş
- 21 Ağu 2024
- 10 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 3 Mar
1- NEDİR
Eski isimleri ile SSK, BAĞ-KUR veyahut emekli sandığına tabii sigortalı bir işte çalışan kişi vefat ettiği takdirde ölen kişinin kanunda yazılı yakınlarına yine kanunda sayılan şartları taşıması halinde maktu bir aylık bağlanmaktadır. Mülga kanunlarda dul ve yetim aylığı olarakta bilinen aylıklar 2008 yılında çıkarılan 5510 sayılı kanun ile ölüm aylığı olarak yeniden düzenlenmiştir. Ölüm aylığını eşin alması durumunda dul aylığı, çocukların alması durumuna da yetim aylığı da denilmektedir.
2- SİGORTALIYA İLİŞKİN ŞARTLAR NELER
Ölüm aylığı alma şartları 5510 sayılı kanunun 32. maddenin 2. fıkrasında sayılmıştır. Hak sahiplerine ilişkin şartlar ise 34. maddede düzenlenmiştir. Düzenlemeye göre bu koşullar;
a) En az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş,
b) 47 nci maddede yazılı sebeplerle kazaya uğramış, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken veya malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olup henüz işlemi tamamlanmamış,
c) Bağlanmış bulunan malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı, sigortalı olarak çalışmaya başlamaları sebebiyle kesilmiş,
durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde bağlanır. 4/1-(b) bendine göre sigortalı sayılanların hak sahiplerine aylık bağlanabilmesi için ölen sigortalının prim ve prime ilişkin her türlü borcunun olmaması veya ödenmesi şartı getirilmiştir.
5510 sayılı kanunun 1 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe girmesi dolayısıyla yürürlük tarihinden önce ölenlerin veya aylığa hak kazananların şartlarına ilişkin durumunun ne olacağı ise kanunun Kanunun geçici 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir. Sigortalı veya hak sahiplerine, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 506, 1479, 2925 ve 2926 sayılı kanunlara göre bağlanıp, Kanun hükümlerine göre ödenmesine devam edilen gelir ve aylıkların ödenmeye devam edeceği, durum değişikliği nedeniyle artırılması, azaltılması, kesilmesi veya yeniden bağlanmasında Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili Kanun hükümleri uygulanacağı ifade edilmiştir. 12.05.2010 da resmi gazete de yayınlanan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde 05/12/2017 tarihinde yapılan değişiklik ile bir ayrıma daha gidilmiştir. Buna göre Kanunun yürürlük tarihinden önce ölen sigortalılar için mülga kanun hükümleri, Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalılar için ise Kanun hükümleri uygulanmakta iken fıkrada yapılan değişiklik gereğince kanunun yürürlük tarihinden önce ölen sigortalıların hak sahiplerine gelir veya aylık bağlanmasında, sigortalıya ilişkin koşulların tespiti ile gelir veya aylığın hesaplanması ve paylaştırılmasında ölüm tarihindeki, hak sahiplerine ilişkin koşulların tespitinde ise hak sahibi olma niteliğinin kazanıldığı tarihteki Kanun hükümlerinin uygulanacağı düzelenmiştir.
Yukarıda yazılı açıklamalara göre 32. maddeyi incelediğimizde 2008/Ekim ay başından önce ölen 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki sigortalıların hak sahiplerine gelir veya aylık bağlanmasında, sigortalıya ilişkin koşulların tespitinde ölüm tarihindeki Kanun hükümleri uygulanacağını 2008/Ekim ay başından itibaren ilk defa 4/1-(c) kapsamında sigortalı olanlar için
Kanun hükümleri uygulanacağını anlayabiliriz.
Maddenin a bendinde düzenlenen ölüm aylığı bağlanabilmesi için sadece 4/1-(a) sigortalıları için öngörülen her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması şartında; gerek ölen sigortalı tarafından, gerekse hak sahipleri tarafından yapılan tüm borçlanmalar madde yazan açık hüküm gereği bu şartların oluşmasında dikkate alınmayacaktır. Ancak, 2008/Ekim ay başından önce ölen sigortalıların 900 gün hesabında borçlanılan tüm süreler Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde geçici 4. maddesinin 2. fıkrası gereği dikkate alınacaktır.Aşağıda örnek olması adına tabloya yer verilmiştir.
Ölüm Tarihi Hizmet Süresi Borçlanma 5 yıl Aylık
1-10.09.2009 500 gün (4/1-a) 650 gün (Askerlik) Var Bağlanmaz
2-15.11.2009 980 gün (4/1-a) Yok Var Bağlanır
3-05.03.2008 550 gün (4/1-a) 400 gün (Yurtdışı) Var Bağlanır
Kanunun 32 nci maddesindeki ölüm aylığı bağlanabilmesi için aranan 1800 prim gün koşulu ise 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) sigortalıları için geçerli olup, 1800 prim gün koşulunun oluşmasında, gerek ölen sigortalının gerekse hak sahiplerinin yaptıkları tüm borçlanmalar hesaplamaya dahil edilecektir.
Kanunun 4. maddesinde belirtilen sigortalılık hallerinden birden fazlasına tabi olanların hizmet süreleri, aynı tarihlere rastlamamak kaydıyla aylık bağlanmasına hak kazanıldığında birleştirilecektir. Ancak, birleşik hizmet süreleri üzerinden son tabi olunan sigortalılık haline göre aylığa hak kazanılamaması halinde, bu defa diğer sigortalılık hallerindeki hizmetlere göre ayrı ayrı değerlendirme yapılarak, müstakil hizmetlere göre aylığa hak kazanacağı sigortalılık hali esas alınacak ve müstakil hizmetlere göre aylık bağlama şartlarının oluşması halinde, diğer sigortalılık statüsünde geçen hizmetler aylık bağlama işlemlerinde dikkate alınacaktır. Burada maden işlerinin yer altı işlerinde geçen prim ödeme gün sayılarına, bu işyerlerinde ve işlerde geçen çalışma sürelerinin her 360 günü için 180 gün, fiili hizmet süresi zammı olarak eklenmekte olduğunu da belirtelim
3- HAK SAHİPLERİNE İLİŞKİN ŞARTLAR
Hak sahibi kavramı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (7) numaralı bendinde açıklanmış buna göre “Sigortalının veya sürekli iş göremezlik geliri ile malullük, vazife malullüğü veyayaşlılık aylığı almakta olanların ölümü halinde, gelir veya aylık bağlanmasına veya toptan
ödeme yapılmasına hak kazanan eş, çocuk, ana ve babası” olarak tanımlanmıştır.
Kanunun 56. maddesinde hak sahiplerinin hangi şartlar altında gelir ve aylık ödenmeyeceği de düzenlenmiştir. Buna göre Kendisinden aylık bağlanacak sigortalı ile gelir ya da aylık bağlanmış veya bağlanmamış olan sigortalıyı kasten öldürdüğü veya öldürmeye teşebbüs ettiği veya bu Kanun gereğince sürekli iş göremez hale veya malul duruma getirdiği, sigortalıya karşı ağır bir suç işlediği veya bunlara karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemesi nedeniyle ölüme bağlı bir tasarrufla mirasçılıktan çıkarıldıkları, hususunda kesinleşmiş yargı kararı bulunan kişilere gelir veya aylık ödenmeyeceği düzenlenmiştir.
Kanunun 34. maddesinde ise sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanırken aranan şartlar belirtilmiştir. Aşağıda hak sahiplerinin durumu ayrı ayrı incelencektir.
4-EŞE AYLIK BAĞLANMA ŞARTLARI
Kanunun 3. maddesinde hak sahipleri arasında eş de sayılmıştır. Ancak sigortalının ölümü ile dul kalan eşe aylık bağlanabilmesi için, ölüm tarihinde sigortalı ile 4721 sayılı Kanuna uygun olarak evlilik birliğinin bulunması gerekmektedir. Boşanma durumu söz konusu ise kararın kesinleşmesi beklenecektir.
Boşanma davası devam ederken vefat eden sigortalının eşi yönünden eğer mirasçılar tarafından davaya devam edilmemiş ise aylık almaya devam eder. Eğer devam edilmiş ve sağ kalan eş kusurlu bulunmuş ise aylık bağlanmaz. Bu durumda ölüm tarihinden kesinleşme tarihine kadar geçen süre için aylık bağlanır kesinleşmeyi takip eden aybaşından itibaren ise kesilir.
5-ÇOCUKLARA AYLIK BAĞLANMA ŞARTLARI
ORTAK HÜKÜMLER
Çocuklar açısından ise ortak şart Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentlerine tabi olarak iş kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortasına göre çalışmaları hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmayan veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olmasıdır.
7103 sayılı kanun ile yapılan değişiklik ile Kanunun 34 üncü maddesinin birinci fıkrasına 27/3/2018 tarihinden geçerli olmak üzere, “Ancak, hak sahibi çocuklardan 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanların, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılmaları, bunlara aylık bağlanmasına engel oluşturmaz.” cümlesi eklenmiştir. Buna göre 27/3/2018 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması talebinde bulunan çocuklardan 4/1-(a) kapsamında sigortalı sayılanlara; 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurana kadar aylık bağlanacaktır. Hak sahibi çocukların yabancı ülke mevzuatına, Kanunun 4/1-(b) ve 4/1-(c) bentlerine tabi çalışmaları ya da kendi sigortalılıkları nedeniyle gelir ve aylık almaları halinde ise mevcut uygulamaya devam edilerek aylık bağlanmayacak, bağlanan aylıkları ise kesilecektir. Ancak 53. madde uyarınca aynı anda 4/1-b ve 4/1-a uyarınca sigortalı olarak çalışanların aylıkları kesilecektir.
Yapılan değişikliğin yürürlük tarihi 27/3/2018 olduğundan bu tarihten önceki sürelere ilişkin 4/1-(a) kapsamında çalışmaları nedeniyle hatalı gelir/aylık ödendiği tespit edilerek borç çıkartılan yersiz ödeme miktarlarının geri ödenmesi gerekmektedir. Yürürlük tarihinden önce 4/1-a kapsamında çalışması nedeniyle aylık kesilenler hakkında herhangi bir işlem yapılmaz. Lisans üstü eğitimi veya doktora eğitimi yüksek öğrenim kapsamındadır.
ERKEK ÇOCUKLARI YÖNÜNDEN
Erkek çocuklara ölüm aylığı bağlanabilmesi için öğrenci değilse 18, orta öğrenim yapması halinde 20, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmamış olması şarttır. Orta öğrenimin 20, yüksek öğrenimin ise 25 yaşından önce bitirilmesi halinde, ölüm aylıkları bu yaşlar beklenmeden kesilecek, erkek çocukların evlenmesi halinde aylıkları kesilmeyecektir. Erkek çocuklar yönünden öğrencilik kaydının pasif veya silik olması durumunda kesileceği ifade edilmişse de aksi yönde mahkeme kararları bulunmaktadır.
KIZ ÇOCUKLARI YÖNÜNDEN
Kız çocuklarının yaşları ne olursa olsun evli olmaması, evli olmakla birlikte sonradan boşanması veya dul kalması halinde aylık bağlanacaktır. Kız çocukların hak sahibi olma şartları içerisinde belli yaşlara kadar öğrenci olma koşulu aranmamaktadır.
MALUL ÇOCUKLAR YÖNÜNDEN
Ölüm aylığı, Kurum sağlık kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirip malul olduğu anlaşılan kız ve erkek çocuklarına bağlanır. Malul çocuklarda, yaş, öğrencilik niteliği ve bekar olma şartları aranmamaktadır.
ANNE BABAYA AYLIK BAĞLANMASI ŞARTLARI
Sigortalıların hak sahibi ana ve babalarına aylık bağlanması için Kanunun 34 üncü maddesine göre,
- Eş ve çocuklardan artan hissenin bulunması (65 yaşın üstünde olması halinde artan hisse şartı aranmaz),
- Diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması,
- Her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması, şartları aranmaktadır
Artan hisse olmaması nedeniyle aylık bağlanamayan ana ve babanın 65 yaşını doldurması halinde, Kanunda aranan diğer koşulların da yerine gelmiş olması şartıyla bu yaşı doldurdukları tarihi takip eden ay başından itibaren ölüm aylığı bağlanacaktır.Kanunun 34 üncü maddesi uygulamasında bahsedilen aylıklar dikkate alınmayacak, ancak anne ve babanın her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması şartının tespitinde dikkate alınacaktır. Anne ve babanın her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması halinde, yazılı istek tarihini takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır
6-PAYLAŞTIRMA ORANLARI
Eş yönünden sigortalının dul eşine % 50’si; aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine ise Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 75’i oranında aylık bağlanacaktır
Çocuklar için ölen sigortalının hak sahibi durumundaki çocuklarına (erkek, kız ve malul çocuklar) bağlanan ölüm aylığının oranı, her çocuk için % 25’tir. Ancak, çocuklardan, sigortalının ölümü ile anasız ve babasız kalan veya sonradan bu duruma düşenlerle, ana ve babaları arasında evlilik bağı bulunmayan veya sigortalının ölümü tarihinde evlilik bağı bulunmakla beraber ana veya babaları sonradan evlenenler ile kendisinden başka aylık alan hak sahibi bulunmayanların her biri için ölüm aylığı oranı % 50 dir.
Ana baba için ise sigortalının ölüm tarihinde veya sonradan eşine ve çocuklarına bağlanması gereken aylıkların toplamı hesaplanan ölüm aylığından; Az olursa, artan bölümü, ölüm aylığına hak kazanan ana ve babasına eşit paylar halinde ödenecektir. Ancak, ana ve babanın her birinin hissesi ölüm aylığının % 25’ini geçmeyecektir. Ana ve babanın toplam hissesi % 25 olduğu için, ana ve babanın her ikisinin de aylığa hak kazanması halinde hisseleri % 12,5, sadece birinin aylığa hak kazanması halinde ise hissesi % 25 olacaktır. Diğerinin daha sonra tekrar gelire girmesi halinde hisse % 12,5’e düşecektir. Sigortalının ana ve babasına ölüm aylığı bağlanmasında artan hissenin bulunması koşulu sigortalının ölüm tarihi ile sınırlı tutulmamıştır. Diğer bir ifadeyle, ana ve babanın müracaatında artan hisse bulunmamakla birlikte daha sonra artan hissenin ortaya çıkması halinde, aylık bağlanacak, artan hissenin ortadan kalkması halinde ise aylıkları durum değişikliğini takip eden ödeme dönemi itibariyle kesilecektir.
7-ÖLÜM AYLIĞININ KESİLMESİ
Dul eşin aylıları evlendiğinde, bağlanmış bulunan ölüm aylığı evlenme tarihini takip eden ödeme dönemi başından itibaren kesilecektir. Aylığın kesilmesine neden olan evlenmenin, ölüm veya boşanma nedeniyle son bulması halinde, kesilmiş bulunan aylık eşin talebi üzerine yeniden bağlanacaktır. Sonradan evlendiği eşinin ölümü nedeniyle, ikinci eşinden de ölüm aylığına hak kazanan dul eşe, bu aylıklardan tercih ettiği aylığı bağlanacaktır.
Ayrıca, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eşlerin bağlanmış olan aylıkları kesilecek ve adlarına ödenmiş olan tutarlar Kanunun 96 ncı maddesine göre geri alınacaktır. Ancak burada yapılacak denetimler sonucunda düzenlenen raporun somut gerçeğe dayalı olması önemlidir. Mahkemelerce kurum denetmenler tarafından düzenlenen raporlara istinaden kesilen aylıkların yeniden bağlanmasına sıkça karar verilmektedir. Raporun yeteri kadar araştırma sonucu düzenlenip düzenlenmediği, hangi delillere dayandığı önem kazanmaktadır.
Erkek çocuklara bağlanan aylıklar, Kanunun 34 üncü maddesine 7103 sayılı Kanunla eklenen hüküm saklı kalmak kaydıyla;
-Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başladıkları,
- Kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlandığı,
- 18 yaşını, orta öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurdukları, tarihi izleyen ödeme dönemi başından kesilecektir.
Ortaöğretimde 20 veya yüksek öğrenimde ise 25 yaşına gelmeden önce mezun olma, kendi isteği ile ayrılma, atılma gibi nedenlerle okulla ilişiği kesilenlerin aylıkları da ilişiğin kesildiği tarihten sonraki ödeme dönemi başından geçerli olmak üzere kesilecektir. Bu şekilde aylığı kesilenlerden yeniden öğrenime başlayanlara, yukarıda belirtilen yaş sınırları içinde kalmak ve talepte bulunmak koşuluyla yeniden aylık bağlanacaktır. Erkek çocukların evlenmeleri halinde yukarıda belirtilen aylık kesilme koşulları oluşmadığı takdirde aylıkları kesilmez
Kız çocuklarına bağlanan aylıklar, Kanunun 34 üncü maddesine 7103 sayılı Kanunla eklenen hüküm saklı kalmak kaydıyla;
- Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başladıkları,
- Kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlandığı,
- Evlendikleri, tarihi izleyen ödeme dönemi başından itibaren kesilecektir. Ö
lüm aylığının kesilmesine neden olan sebebin ortadan kalkması (işten ayrılma, evliliğin son bulması, dul kalma ve bağlanan gelirin/aylığın kesilmesi) halinde, müracaat tarihini takip eden ay başından itibaren yeniden aylık bağlanacaktır. Ancak, evlenme ödeneği aldıktan sonra, evlenme tarihini izleyen ödeme dönemi başından başlamak üzere iki yıl içerisinde meydana gelen boşanma veya dul kalma halinde, bu süre içinde tekrar aylık ödenmediğinden, bu gibi durumlarda kız çocuklarına bağlanacak ölüm aylıkları, iki yıllık sürenin dolduğu tarihten itibaren başlatılacaktır. Evliliğin son bulması ile kocasından da aylık bağlanmasına hak kazanan kız çocuğuna tercih ettiği aylık bağlanacaktır. Ayrıca, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen kız çocukların bağlanmış olan aylıkları kesilecek ve adlarına ödenmiş olan tutarlar Kanunun 96 ncı maddesine göre geri alınır
Malul çocuklara bağlanan aylıklar, Kanunun 34 üncü maddesine 7103 sayılı Kanunla eklenen hüküm saklı kalmak kaydıyla; - Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başladıkları, - Kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlandığı, - Kanunun 94 üncü maddesine göre yapılan kontrol muayenesi sonucu Kurum sağlık kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirmediği tespit edilen çocukların kontrol muayene tarihini, izleyen ödeme dönemi başından itibaren kesilir
.
Kontrol muayene tarihini takip eden ödeme dönemine kadar kabul edilebilir bir özrü olmadığı halde kontrol muayenesini yaptırmayan malul çocuğun gelir/aylığı kontrol muayene tarihini takip eden ödeme döneminden kesilir
Ancak kontrol muayenesini Kurumun yazılı bildiriminde belirtilen tarihten başlayarak;
- 3 ay içinde yaptıran ve malullük halinin devam ettiği tespit edilen malul çocuğun kesilen aylık veya geliri, kesildiği tarihten,
- 3 ay geçtikten sonra yaptıran ve malullük halinin devam ettiği tespit edilen malul çocukların ise almakta oldukları gelir veya aylık, rapor tarihinden sonraki ay başından, başlanarak yeniden bağlanır
Ana ve babaya bağlanan ölüm aylıkları;
- Eş ve çocuklardan artan hissenin bulunmadığı (65 yaşın üstündeki ana ve babalar hariç),
- Her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha fazla olduğunun tespit edildiği veya ana/baba tarafından gelirinin asgari ücretin net tutarından daha fazla olduğunun bildirildiği,
- Diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlandığı, tarihi takip eden ödeme döneminden kesilecektir.
Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurlarınca, ana veya babanın her türlü kazanç ve iratlarının asgari ücretin net tutarının üstünde olduğunun tespit edilmesi halinde, denetmen raporunda belirtilen tarihi takip eden ödeme dönemi itibariyle ölüm aylığı kesilecektir.
टिप्पणियां